Hakkımda

2011 yılından bu yana nefesli enstrüman tamiri yapıyorum. Ancak bu yolculuk yalnızca müzikle sınırlı değil. Geçmişimde metal işleme, kaynak ve ahşap işçiliği gibi birçok alanda edindiğim teknik bilgi ve el becerisi, bugün yaptığım her işe doğrudan yansıyor. Mekaniğe olan yatkınlığım ve malzeme bilgim sayesinde, enstrümanlara yalnızca yüzeysel değil; yapısal düzeyde, derinlemesine müdahale edebiliyorum.

6 yıl boyunca Türkiye’nin en büyük müzik mağazalarından birinde, nefesli çalgılar bölümünde teknik servis, tamir ve satış alanlarında aktif olarak çalıştım. Bu süre zarfında her ay ortalama 100 yılda 1000 adet üzerinde enstrüman elime geçti. Piyasadaki neredeyse tüm marka ve modellerle birebir çalışarak, geniş ve derin bir teknik hakimiyet kazandım.

2018 yılında kurumsal yapı içinde bu işte zirveye ulaştım. Fakat bu seviye beni tatmin etmedi. Seri üretim mantığıyla yapılan, ruhsuz ve yüzeysel tamirlerden uzaklaşıp; işi çok daha teknik, çok daha detaycı bir seviyeye taşımak için kurumsal yapıyı geride bırakıp bireysel çalışmalarıma başladım. Bu süreçte yalnızca enstrüman tamiri değil, aynı zamanda üretim odaklı çalışmalara da ağırlık verdim. Kendi geliştirdiğim ürünler üzerinde binlerce kez test yaparak her detayı mükemmelleştirmeye çalıştım. Amacım sadece “yeterli” bir ürün veya tamir değil; dünya standartlarını aşan bir kalite sunmaktı.

Ayrıca bu dönemde, diş protez teknisyenlerinden mikromekanik ve cerrahi alet teknisyenlerine, mikroelektronik uzmanlarından takı–kuyum ustalarına, saat ustalarından restoratörlere kadar farklı disiplinlerden birçok usta zanaatkârla birebir atölye çalışmaları gerçekleştirdim. Bu alanlardaki teknik bilgi birikimlerini, detaylı el işçiliği yöntemlerini ve hassasiyet odaklı yaklaşımlarını yakından gözlemleyerek, kendi onarım süreçlerime entegre ettim. Zamanla bu birikim, tamamen bana özgü bir tamir anlayışının temelini oluşturdu.

Her enstrümana seri bir işlem gibi değil, bir karakter gibi yaklaşıyorum. Gerekirse yalnızca o modele özel kalıplar ve aletler üretiyor, tüm işlemleri enstrümanın orijinalliğine sadık kalarak uyguluyorum. Çünkü bana göre gerçek ustalık, yalnızca problemi çözmek değil; enstrümana saygıyla, bilgiyle ve vizyonla yaklaşmaktır.